Bizans yapıları

Kariye Müzesi, Kariye Camii, Kariye Kilisesi

Kariye Kutsal Kurtarıcı Kilisesi Bizans mozaiklerinin en güzel örneklerinden bazılarının günümüzde bile görülebileceği tarihi Konstantinopolis‘teki Chora manastırının bir parçası olup, Türkçe Kariye Müzesi, Kariye Camii veya Kariye Kilisesi olarak anılmaktadır. Orta Bizans mimarisinin mükemmel bir örneği olan kilisenin dillere destan süslemeleri Palaiologos hanedanı döneminde yapılmıştır. 1453 yılıda İstanbuL’un Türklerce fethinden sonra camiye dönüştürülen kilise Kariye Camii olarak adlandırılmış, İkinci Dünya Savaşı‘ndan sonra ise restore edilerek müzeye dönüştürülmüştür. Katholikon’un[1] duvarları ve kubbesi, İsa ve Meryem Ana’nın yaşamından sahneleri betimleyen mozaikler ve fresklerle dekore edilmiştir.

Chora museum mozaics Χώρᾳ mother mary
Meryem Ana’nın solunda khora (Χώρᾳ) yazısı

İsim

Khora Manastırı, tarihi yarımadanın kuzeybatı ucunda modern İstanbul kentinin Edirnekapı[2] semtine denk gelen Konstantinopolis’in altıncı tepesinin Haliç’e bakan yamaçlarında inşa edilmiş olup, katholikonunun ilk ve tam adının Khora Kutsal Kurtarıcı Kilisesi[3] olduğu iddia edilmektedir. ‘Yunanca ‘kırsal bölge, taşra’ anlamındaki Khora[4] terimi, kilisenin şehir surları dışındaki yerine atfen konulmuş olup zamanla kısaltılmış ad olarak tek başına kullanılmıştır.  Khora kelimesi Yunanca ‘köy’ anlamına gelen horio[5] ile de ilişkili olmakla birlikte Osmanlı döneminde yine köy anlamına gelen Arapça kökenli adı Kariye ile benzerliği dikkat çekici olup, kelimenin Osmanlıca’ya tercüme edildiği anlaşılmaktadır. İlk kilise Doğu Roma İmparatorluğu’nun “Büyük” lakabıyla anılan kurucusu I. Konstantin (272-337) döneminde inşa edilen kent surlarının dışında yer aldığı için bu şekilde adlandırılmıştır. II. Theodosios (408-450) 412-441 yılları arasında yeni surları inşa ettiğinde, manastır halen ayakta duran Theodosius surlarına yaklaşık yüz metre uzaklıkta ama sur içinde kalmış ama geleneksel adı Khora kullanılmaya devam etmiştir. Bununla birlikte Geç Bizans döneminde katholikonun narteksinin iki ana mozaiğinde İsa’ya atfedilen Ho Chora Ton Zonton[6] ve Meryem’e atfedilen Khora tou Achoretou[7] Tanrı’nın sınırsızlığını ifade eden imalarının Khora adının kaynağı olduğu da iddia edilmiştir.

Tarih

İlk Kilise

İlk kilisenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemekte hatta 4. yüzyılda gerçekten var olduğuna dair arkeolojik bir kanıt olmamakla birlikte arazisinin öncesinde kutsal kabul edilen bir mezarlık olduğu sanılmaktadır. Yapıdan bahseden en eski olay 298 yılında Nikomedia’da öldürülen Aziz Babylas ve 84 öğrencisinin röliklerinin İstanbul’a getirilip buraya gömülmesi olmuştur[8]. R. Janin’in sonradan asılsız olduğunu iddia ettiği bir 9. yüzyıl kaynağına göre sözde imparator I. lustinianos’un eşi Teodora’nın dayısı olan Theodoros adlı bir emekli komutan Antakya’dan Kharisios Kapısı civarına yerleşip, bir manastır inşa ettirmiştirse de yapımından 3 yıl sonra 557 depreminde yıkılınca Justinianus tarafından yeniden bazilika planlı olarak inşa ettirmiştir. Bu iddiaya göre 3 şapelinden biri Meryem Ana’ya adanan Manastırın yanında bir hamamı ile körler için bir sığınma evi vardı. Justinianus dönemini etraflıca anlatan Bizanslı tarihçi Prokopius’un (500-565) Justinianus’un Savaşları, I. Justinianus’un Binaları ve Gizli Tarih isimli kitaplarında Khora manastırının adını anmaması yapıyı 6. Yüzyılda inşa edildiği inanışını şüpheye düşürmektedir.  Güvenilir olmayan başka bir kaynak ise Heraklios tarafından sürgüne gönderilen Phocas’ın damadı Priskos ya da Krispos olarak anılan yüksek rütbeli bir askerin yapıyı 612 yılında yenilediği kaydedilmiştir.

İkinci Kilise

Bugünkü Khora manastırının çekirdeğinin 7. yüzyıl olduğu düşünülmesinin nedeni kilise nefinin[9] Erken Bizans mimarisi özelliklerini göstermesidir ki bunlar Selanik Ayasofya ve Nicaea‘daki Dorus kilisesi gibi kiliselerdekilerle benzerlik göstermektedir. Saltanatı V. Konstantinos’tan gaspla eline geçiren Haziran 741 ile Kasım 743 arasında Bizans imparatoru olan Artabasdos veya Artabasdus eşi ve 9 çocuğu ile bu manastıra kapatılırken, 740’ta ölen Patrik Germanos ile 742’de Artabasdos’un ayaklanma sırasında ölen yardımcılarından Baktangios buraya gömülmüştür.

Son Kilise

Yapılan detaylı araştırmalar bugünkü kilisenin daha eski yapılar üzerine I. Alexios Komnenos‘un (1081-1118) kayınvalidesi Maria Doukaina tarafından 1077 ile 1081 arasında “Soteros” yani kurtarıcı İsa’ya adanarak inşa edildiğini göstermiştir. Muhtemelen deprem hasarı sebebiyle 1120’de, Alexios I’in oğlu sebastokrator Isaakios Komnenos döneminde elden geçirilmiştir. Isaakios bu sırada narteks kısmında kendisi için bir mezar yeri hazırlatmışsa, sonradan buranın aksamını Kosmosoteira Manastırına taşımışsa da narteks duvarında İsa’yı tasvir eden bir tablonun altında Isaakios Komnenos’un mozaik portresi bugüne ulaşabilmiştir. Dördüncü Haçlı Seferi, Batı Avrupa’dan gelen Katolik işgalcileri kısa ömürlü Latin İmparatorluğu’nu (1204-1261) kurduğunda Doğu Ortodoks ve Roma Katolik Kiliseleri arasındaki ilişki iyice gerilmiştir. Ayrıca Palaiologos hanedanı döneminde 1316-1321 yılları arasında, Theodore Metochites, Geç Bizans dini mimarisinde çok karakteristik olan dış narteks [10] ve güneydeki pareklezyon’u[11] inşa etmekle kalmayıp zarif mozaikler ve fresklerin de eklenmesini sağlanmıştır. Manastıra komşu bir de saray inşa ettiren Metochites II. Andronikos döneminin (1282-1328) sonlarında gözden düşünce sürgüne gitmiş, dönüşünde sarayının harabeye döndüğünü görünce bu manastırda keşiş olarak yaşamış, 13 Mart 1332’de öldüğünde buraya gömülmüştür. Palaiologos döneminin önemli tarihçilerinden ve Methokites’in arkadaşlarından Nikeforos Gregoras’ın da(1295-1360) yaşlılığında bu manastıra çekildiği bilinmektedir. 1453 yılında Osmanlı kuşatması sırasında Sarayburnu’nda bugün mevcut olmayan Hodegetria Kilisesi’nde saklanan ve İstanbul’un koruyucusu olarak kabul edilen Meryem ikonası Khora Manastırına getirilmişse de, fetih sırasında kaybolmuş ya da tahrip edilmiştir. [12]

Kariye camii

Fetihten sonra yapının kilise olarak mı kullanıldığı yoksa boş mu bırakıldığı bilinmemekteyse de 15. Yüzyıl sonlarına sağdaki ek kanadın apsisindeki fresko üzerine kazınan İtalyanca bir isim kilisenin boş tutulduğunu düşündürmektedir. Manastır İstanbul’un Osmanlılarca fethinden neredeyse 50 yıl sonra 1511 yılında Sultan Bayezid’in (1481-1512) veziri Bosnalı Hadım Ali Paşa’nın emriyle ‘Kenise[13] Camii’ adıyla camiye çevrilerek vakfedilmiş, paşanın Çemberlitaş’taki evkafına bağlanıp ayrıca yanına bir medrese eklenmiştir. 1546 tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defterinde ayrıca caminin yakınlarındaki yeni hücrelerden ve bir bodrumdan bahsedilmektedir[14]. Kenise Camii’nin adı yapının eski adından esinlenilerek halk arasında Kahriye ve Kariye olarak kullanılmaya devam ettiğinden zamanla Kariye Camii adı benimsenmiştir. İstanbul’daki sahâbe mezarlarından Ebû Saîd el-Hudrî’nin kabrinin burada olduğu iddia edilmektedir. Camii olarak kullanıldığı dönemde mozaik ve fresklerin üstü 2 cm kalınlığında alçı ile sıvanmış ya da kumaş, perde ve ahşap gibi malzemelerle kapatılmıştır. Buna rağmen 17. yüzyılda camiyi gezen Evliya Çelebi ve 1826’da İstanbul hakkında bir kitabı yayınlanan Patrik Konstantios kilise içindeki resimlerin varlığını bildirmiştir.

Edirnekapı ve çevresi büyük hasar görürken kısmen zarar gören Kariye Caminin kubbesi yıkılmışsa da aynı yıl Mimar İsmail Halife tarafından Osmanlı mimarisi uygun olarak bağdadi formunda olarak yenilenmiştir. Kariye Camii’nin en eski fotoğrafında ve B. de Presle-Blanchet’nin 1860 ile Paspatis’in 1877 tarihli gravürlerinde batı cephesinin kemerli olduğu görülmektedir. 1860 yılında Rum mimar Peloppida Kouppas tarafından onarılan yapının mozaiklerinin bir kısmı temizlenirken, ortaya çıkarılan tasvirler, ahşap kapaklar ve perdelerle örtülmüştür. Kuppas’ın restorasyonu sonrasında batı cephesindeki kemerli yapı yok olurken ortaya çıkarılan mozaikler dikkatleri üzerine çekmiş Alman İmparatoru II. Wilhelm bile İstanbul ziyaretinde binayı görmeye gelmiştir. ‘Büyük Hareket-i Arz’ veya ‘1310 Zelzelesi’ adıyla bilinen 1894 depreminde Kariye Caminin minaresi yıkılmışsa da 1898’de II. Abdülhamid döneminde yeniden yaptırılmıştır. 2 Eylül 1914 tarihli bir raporda harap durumdaki 4 odalı ahşap bir yapı olan Kariye Medresesi’nin bir süre sonra yıkıldığı anlaşılmaktadır. 1929 yılında yapılan kısmi restorasyon çalışmalarında, naostaki Koimesis mozaiği temizlenerek ortaya çıkartılırken, 1945-1946 arasında Vakıflar Müdürlüğü mimarlarından Cahide Tamer tarafından incelenmiştir. 1955 yılında İstanbul’da yapılması planlanan Uluslararası Bizans Kongresi sebebiyle yapı bakım ve onarım geçirmiştir. Kariye’nin fresklerini 1951-1958 tarihleri arasında Thomas Whittemore başkanlığındaki Amerikan Bizans Enstitüsü’nce temizlenerek açığa çıkartılıp, restore edilmiştir. Fresklerin temizleme, onarım ve konservasyonunda Fogg Sanat Müzesi’nde deneyim kazanan Carroll Wales ile Ayasofya’da baş konservatör Ernest J. W. Hawkins (1905-1993) gibi konservatörler görev almışlardır. Kariye Camii daha bu restorasyon çalışması başlamadan önce 1948’de bina camilikten çıkarılarak Müzeler İdaresi’ne bağlanmış olup günümüze yapının sadece kilise formu kalmıştır.

Tarihi Fotoğraflar Galerisi

 

Mimari

Ana Kilise (Katholikon)

Kilisenin temelinde 6. ve 9. yüzyılların bazı bölümlerinin korunduğu anlaşılmıştır. Khora Manastırı’ndaki ana kilisenin (katholikon) nefi bugüne kadar korunmuş haliyle eşit kollu haç biçimli olup, büyük bir merkezi kubbe ile örtülüdür. 12. yüzyılda Konstantinopolis’in dini mimarisinden diğer hayatta kalan Pammakaristos kilisesi, Gül Camii, Kalenderhane Cami gibi yapılarda da bulunan çapraz kubbeli bazilika türüne aittir. Maria Doukaina’nın (1077-1081) inşa ettiği[15] kilise o dönemde en yaygın mimari tipine ait dört sütunlu bir Yunan haçı planı[16] iken sebastokrator[17] Isaac Komnenos döneminde ve Palaiologos Rönesansı sırasında 1315-1321 onarımlarından sonra nefi bugünkü halini almış olmalıdır. Muhtemelen bir depremde apsislerin[18] çökmesi sonrasında inşa edilen geniş ve merkezi apsis, içten yarım daire biçimli ve dıştan beş taraflı, bugün hala ayakta durmakta, o zaman inşa edilmiştir. Eski sütunlar, parçalanmış iç mekânın ana gövdesine ağır bir etki yaratan, ancak daha büyük kubbeyi desteklemeye yarayan büyük payandalarla değiştirilmiştir. Doğu tarafına pastophoria’nın[19] iki küçük apsisi eklenen Khora manastırının ana kilisesi Konstantinopolis’in diğer Bizans kiliseleri kadar büyük olmayıp sadece 742,5 m² (27,5 x 27 m) alan kaplamaktadır. Pareklezyonun uzunluğu ise 29 metre olup tam altında aynı planda bir mahzen bulunmaktadır. İkisi iç narteksin köşelerini, biri güney şapelini, biri merkez nefi, ikisi doğu köşe bölmelerini örten toplam 6 kubbeli yapı narteks, nef ve yan şapel olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Kubbelerin en büyüğü naos bölümünü örten 7,70 metre çapındaki merkezi kubbedir. Bugün minarenin yükseldiği güneybatı köşesinde bir zamanlar Theodoros Metochides’in[20] (1270- 1332) monogramlarıyla süslü bir çan kulesi inşa edilmişti. Ana kilise mermer kaplama levhaları açısından zenginse de Kariye’nin Bizans sanatı bakımından önemi pareklezyon bölümündeki fresklerden gelmektedir.

The dormition of Virgin Mary at Chora Museum, Istanbul
Meryem’in ölümü kısaca Koimesis olarak da bilinir. Tanrıdoğuran Meryem’in “uykuya dalışı” ya da ölümünün anıldığı, Doğu Ortodoks Kilisesi, Doğu Katolik Kiliseleri ve Oryantal Ortodokslukta kutlanan büyük bayramlardan biridir. ‘Dormition‘ ise Meryem’in ölümünün ardından cennete alınmasını ifade eder. 

Süslemeler ve İkonografi

Khora Manastırı’nın Bizans sanatına özgü süslemeleri büyük ölçüde 1300 sonrası Paliologos döneminde gerçekleştirilmiş olup, Bizans sanatının en güzel ikonografi örneklerini barındırmaktadır. Kilisenin mozaikleri ve yan şapel freskleri, 14. Yüzyıl Palaiologos Rönesansı’nın sanatsal tanıklığını günümüz insanına sunmaktadır. Chora manastırının dekorasyonu Antik Yunan edebiyatı ve biliminde de uzman olan Bizanslı megas logothetes[21] Theodore Metochites’in ustalığını yansıtmaktadır. Bema’nın doğu kemerlerinde çocuk İsa Meryem ile birlikte tasvir edilmekte, Batı duvarında Meryem Ana’nın dünyevi yaşamdan geçmesi, katholikonun duvarlarında Dodekaorton[22] döngüsünün bir parçası olarak İncil’den önemli bölümler gösterilmektedir. Katholikon ve şapelin narteksindeki bugüne ulaşabilen temsillerin ana teması Bakire Meryem’in yaşamı ve İsa’nın çocukluğu tasvir edilmekte olup, bunlar Orta Çağ’da yaygın şekilde kullanılan Protoevangelion veya St James’in Apokrif İncil’i gibi apokrif teolojik metinlerin anlatılarından gelmektedir. Narteksin nişlerinin kubbe ve kemerlerinde, İsa, Blachernae Meryem Ana (Blachernitissa), patrikler, Eski Ahit’in kralları, peygamberler, havariler ve diğer azizlerin tasvirleri bulunmaktadır. Narteksin iç tarafındaki girintide kiliseye para bağışlayan Theodore Metochites’in tahtta oturan İsa’nın önünde diz çöküşünü gösteren bir mozaik bulunmaktadır. Khora manastırındakiler 13. yüzyıl Bizans fresklerine kıyasla, özellikle de Mesih’in çocukluğundaki sahnelerle, doğal olmayan parlaklık ve canlılıkta olmalarıyla ayrılmakta, bir görüşe göre duvar resimleri gölgelenmeye değil, renkli yüzeyler arasındaki kontrastı genişletmeye dayanmaktadır. Naos’un[23] kubbe taşıyıcılarına işlenen mozaikler günümüze ulaşamamış olup, ana mekâna Osmanlı döneminde mermerden yapılmış bir mihrap eklenmiştir.

Khora Müzesi’nde Kaçırılmaması Gerekenler

Kariye Müzesi’nde yer alan mozaikler İncil’deki hikayeleri tıpkı bir çizgi roman gibi okunabilecek şekilde anlatmaktadır. Çok sayıda fresk ve mozaiğin arasında kaybolmamanız için özellikle dikkat etmeniz gerekenler şunlardır:

Meryem’in Yaşamının Döngüsü

Kilisenin iç narteksinin kuzey duvarında, doğuşu, ilk adımları ve evliliği[24] de dahil olmak üzere, Bakire Meryem’in yaşamını gösteren 17 resim bulunmaktadır.

İsa’nın Çocukluğunun Döngüsü

Dış narteksin batı duvarındaki Kudüs’e hamursuz bayramı için yola çıkana kadar İsa’nın doğumundan itibaren ilk yıllarının hikayesi anlatılmaktadır.

İsa’nın Hizmetleri Döngüsü

Cüzzamı iyileştirmek, suyu şaraba dönüştürmek, ekmek somunları ve balıkları çoğaltmak dahil pek çok bilinen mucizeyi betimleyen bu döngü, iç ve dış nartekslerin hilâl şeklindeki aralıklarına ve kavisli tonoz üçgenlerinde tasvir edilmiştir.

Yakında ne var?

Kariye Müzesi, hora müzesi, Theodosian Kara Surları kalıntılarına yakın bir konumda olduğundan şehrin bu bölümüne biraz yukarıdan bakmak için ziyaret edilebilirler. Karagümrük semtinin Edirnekapı bölümünde surların hemen yanında bulunan ve 1562-1565 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan tarafından yapılan Mihrimah Sultan Camii kısa bir yürüyüş mesafesindedir. Müzenin hemen yanında Kariye Camii Sk. No:6 adresinde bulunan Asitane Restaurant ise Osmanlı Saray Mutfağı’nın lezzetlerini tadmak için iyi bir seçenektir.

Nasıl Gidilir?

Fatih ilçesi Edirnekapı semtinde yer alan Kariye Müzesi’ne gitmek için Metrobüs’le Edirnekapı’ya kadar gelip buradan 15 dakikalık bir yürüyüşle müzeye ulaşmak mümkündür. Ayrıca 41ST Seyrantepe – Topkapı, 522B Yenidoğan-Topkapı, 500A Edirnekapı-Kadıköy, 500T Tuzla-Cevizlibağ, 500L Cevizlibağ-Levent, 41AT Ayazağaköyü-Davutpaşa Yıldız Teknik Üniversitesi, 75M Beyazıt – Mecidiyeköy, 77MT Mecidiyeköy-Edirnekapı-Taksim, 93M Zeytinburnu – Mecidiyeköy otobüsleri ile Edirnekapı’ya ulaşmak mümkündür.

Kariye Müzesi Giriş Ücretleri

Müzeye giriş ücreti 54 TL olup, Müzekart sahibi iseniz müzeyi ücretsiz olarak gezmeniz mümkündür. Müzenin Pareklezyon, Naos ve Aneks Bölümleri ziyarete kapalıdır. Kariye Müzesi Ziyaret Saatleri Çarşamba günleri hariç her gün (Yaz): 9:00-19:00, (Kış): 9:00-16:30 arasındadır. Müze hakkında bilgi almak için (212) 631 92 41 veya (212) 522 09 89 numaralı telefon numaralarını arayabilirsiniz.

Fotoğraf Galerisi (Özhan Öztürk, 2017)

 

Kaynakça

A. G. Paspatis, Byzantinai Meletai, İstanbul, 1877, s. 326-332

Akşit, İ.  Chora Bizans’ın Işıldayan Eseri Kariye Müzesi. İstanbul: Akşit Kültür ve Turizm Yayınları, 2010

Akyürek, E. Bizans’ta Sanat ve Ritüel, Kariye Güney Şapelinin İkonografisi ve İşlevi. İstanbul: Kabalcı Yayınevi. STD 2015 Haziran, 1996s. 45-59

Barkan, Ömer Lütfi; Ayverdi, Ekrem Hakkı. İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri 953 (1546) Tarihli, İstanbul 1970, s. 67-71

Berna Çağlar. Kariye Camisi’ndeki (Chora Manastırı Kilisesi) Duvar Resimlerinin Koruma ve Onarım Süreçleri Üzerine. STD 2015

Çetinkaya, Haluk. İstanbul’da Orta Bizans Dini Mimarisi (843-1204), İstanbul 2003, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, yayınlanmamış doktora tezi, s. 132

Çokhamur, E. Ö. (2012). İstanbul’da Bulunan Bizans Dönemi Mozaikleri: Kariye Müzesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya

Eyice, Semavi. “Kariye Cami”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt 4, İstanbul, 1994s. 466-469

Eyice, Semavi. Son Devir Bizans Mimarisi, İstanbul’da Palaiologoslar Devri Anıtları, İstanbul 1980, s. 46-51

Eyice, Semavi. Kariye Cami. Türkiye Diyanet Vakfı İslam ansiklopedisi, 2001 s. 495-496

Janin, R. Les églises et monastères de Constantinople byzantine, s. 531-538

Mango, C. Architektura Bizantina, Milano, 1975, s. 240-246, 269-273

Millingen, Alexander van. Byzantine Churches in Constantinople their History and Architecture, 1912’nin aynı basımı,London 1974, s. 288-331

Müller – Wiener, W. İstanbul Tarihsel Topografyası. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2001

Oates, David. A Summary Report on the Excavations of the Byzantine Institute in the Kariye Camii 1957 and 1958, Dumbarton Oaks Papers, sayı 14 (1960), s.230

Undenvood, Paul A. The Kariye Cami, I-V, Washington-Londra, 1968

Wales, C. The Treatment of Wall Paintings at the Kariye Camii. Studies in Conservation, Vol. 3, No. 3, April, London, 1958, s. 120-124.

Notlar

[1] Katholikon (Yunanca Καθολικον), Doğu Ortodoks manastırlarında merkez niteliği taşıyan ana kilisedir.

[2] Edirnekapı İstanbul’un en tanınan semtlerinden biridir. Fatih İlçesi sınırları içerisindedir. İstanbul’un sur kapılarından birini oluşturur. Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın isteğiyle Mimar Sinan tarafından yapılan Mihrimah Sultan Camii burada yer alır.

[3] Yunanca Ἐκκλησία τοῦ Ἁγίου Σωτῆρος ἐν τῇ Χώρᾳ

[4] Yunanca Χώρᾳ

[5] Yunanca Χωριό ‘köy’

[6] Yunanca η χώρα των ζώντων ‘Yaşayanlar diyarı’

[7] Yunanca ώρα του Αχωρήτου ‘Ulaşılmaz olanın kabı’. Metaforik olarak açıklamak gerekirse Tanrı ulaşılamaz olandır ve enkarnasyona inananlar için aslında her insan onun kabıdır. 25 Aralık Noel günü İsa’nın doğum yortusunda Meryem’in bu niteliği kutlanmaktadır.

[8] Millingen, 1974: 288

[9] Nef, bir bazilika kilisesinin merkez koridoru veya bir kilisenin arka duvarı ile koridordaki transeptin kesişme noktasının en uzak noktası arasında yer alan ana gövdesinin adıdır.

[10] Exonarthex veya eksonarteks bir kilisenin narteksinin önündeki alan, bazen bir sundurma ile örtülmüş, ancak daha sık kapalı bir avludur.

[11] Pareklezyon (Yunanca Parecclesion veya parakklesion ‘παρεκκλήσιον’), Bizans dinî mimarisinde kullanılan ögelerden biridir. Kiliseye bitişik ya da bazı örneklerde kiliseden ayrı olarak yapılan şapellere verilen addır. Tarih içindeki dinî bağlar nedeniyle Rus mimarisini de etkilemiştir.

[12] Eyice, 1980: 46-51

[13] Kenise, Arapça كنيسه ‘Kilise’

[14] Barkan, Ayverdi: 1970:67-71

[15] Oates, 1960: 230

[16] Yunan haçı planı, daha çok Ortodoks ve Bizans kiliselerinde görülen bir mimari plan şeklidir. Kapalı Yunan haçı planı ve açık Yunan haçı planı olarak kendi arasında ikiye ayrılır. Yunan haçı diye tabir edilen haç, her kolu eşit uzunlukta olan haçtır.

[17] Sebastokrator (σεβαστοκράτωρ) unvanı ilk defa Bizans İmparatoru I. Aleksios (1081–1118 arası hükümdar) tarafından kardeşi İsaakios Komnenos’a verilmiş olup, sahibinin imparatorluk tacından daha az detaylı olsa da tac giyme hakkı olduğunu teyit etmektedir.

[18] Apsis (Yunanca “kavis”), Hristiyanlığın dini mabetleri olan kiliselerin sunak odasını kapsayan, çoğunlukla yarım daire ya da çokgen, çok nadir durumlarda dikdörtgen planlı bir yapı unsurudur.

[19] Pastophorion (παστοφόριον) Erken dönem Doğu Kiliselerinde kutsal şeylerin saklandığı odalardan birisidir.

[20] Thedoros Metokhites Bizans’ın 1321-1328 yılları arasındaki Megas logothetes’siydi. Khora Manastırı’nın onarımın üstlenen entelektüel Metokhites, aydın ve sanatsever bir kişidir.

[21] Megas logothetes (μέγας λογοθέτης) Orta ve geç Bizans İmparatorluğu’nda, bir bakana veya devlet sekreterliğine eşdeğer bir üst düzey idari unvandır.

[22] Yunanca Dodekaorton (Δωδεκαόρθον) sözcüğü, Ortodoks Hristiyanlıkta yılın en önemli on iki festivaline atıfta bulunur.

[23] Naos, bir bazilikada orta ve yan neflerden meydana gelen, cemaatin toplandığı mekandır

[24] Meryem’in Evliliği, Hıristiyan sanatında Bakire Meryem ve Aziz Joseph’in evliliğini gösteren bir konudur. Kanonik İncillerde bu evlilikten bahsedilmez, ancak birçok apokrif kaynağında ve daha sonra da özellikle 14. Yüzyıl ‘Altın Efsane’ derlemesinde yapılan düzeltmelerde ele alınır.